yetmiş iki dil bizdedir...
GEL ARTIK BARIŞ
Asırlar boyunca az mı kan döktük Özlemler kor oldu, gel artık barış
Kerbela Çölü’ne onca can ektik
Beklemek zor oldu gel artık barış
Kanmadık masala Enel Hak dedik
Yok candan ötesi, işte bak dedik
Derimiz yüzüldü, dönmek yok dedik
Kanımız sel oldu, gel artık barış
Dadal’dan Ferhat’a köklerimiz gür
Kavgadan, sevdaya uzanır bu sır
Dağlar bizim dedik, yüklendik bir bir
Munzurlar yol oldu gel artık barış
Canı, Bedrettin’de kaldı canımın
İmzası imzamdır her fermanımın
Kokusu yayılır, Pir Sultan’ımın
Sehpası gül oldu gel artık barış
Gün oldu cemlere Hınzır karıştı
Kıraç topraklara fermanlar saçtı
Dağlara çekildik, dağlar gül açtı
Bağ bahçe kır oldu, gel artık barış
Sözlerimiz kurşun, silahlar sazdı
Darbeler kuşattı, yaralar azdı
Sağır şahit oldu, kör ferman yazdı
Görenler kör oldu, gel artık barış
Tohumduk Maraş’da, Gazi, Sıvas’da
Kök saldık toprağa, her yerde, her yaşta
Türküler yanıyor yürekler yasta
Madımak, kül oldu gel artık barış
Uğruna büründük bin bir kılığa
Adem deryasında döndük balığa
Yunus’dan, Veysel’e çığlık çığlığa
Nefesler yel oldu gel artık barış
.