.
 

Son 10 Yorum

 
 

Ziyaretçi İstatikleri

Bugün : 61
Toplam : 622436
 
 
BU SABAH-BU DAVET BİZİM  -  27.10.2012
.
.

Onca yoldaşın kemikleri sızlamasın bari…!

 

 Bayramın son günü birlikte "Devrim" değil de adam gibi başbaşa bir kahvaltı yapalım dedik...:)

 

YENİ SOL; YEREL SOL

Ülkemizde 1980 li yılların ortalarından beri “solun birleşmesi” konusunda belki yüzlerce toplantılar yapıldı.

Aklıma ilk gelenler Kuruçeşme toplantıları, ÖDP nin kuruluşu, Sol Blok ve Çatı Partisi çalışmaları…

Her birlik çalışması, tabanda büyük bir heyecan ve umut beklentisine yol açmıştı.

Çok geçmeden her oluşum, kitlelerde büyük düş kırıklıklarına neden oldu ve zaman tünelinde, kendi kulvarında boğulup gitti.

Çünkü hiç biri, yeni oluşumlara giderken eski kimliklerini bırakmak istemiyordu

Birlik yolunda yan yana gelen gruplar, yeni oluşum içinden de eski kimlikleriyle anıldılar.

ÖDP nin “Kurtuluş kanadı” ya da Çatı Partisinin “Emek grubu” gibi…

 

Zaman bize şunu öğretti ki her grup, her parti ya da oluşum, İslami tarikatlar gibi kendi içinde birbirilerine çok güçlü iç bağlarla bağlı ve asıl çalışma amaçları sol hareketin güçlenmesi değil, kendi küçük gurupsal faaliyetleri, çıkarları ve de devamlılığı.

Her gurubun bir lideri, bir lider kadrosu, bir de çeşitli kentlere yayılmış sınırlı sayıda sempatizanları var.

Solla yeni tanışan gençler de ister istemez bu oluşumların birinde yer almak zorunda kalıyor.

Zaten gençlerde ki o büyük enerji, umut ve beklentiler de bu kanallara girilmesiyle yok olup gidiyor.

Artık o gencin gözünde tek umut ve tek kurtuluş yolu kendi örgütü, kendi partisi, kendi yayını, kendi lideri...!

Çünkü çok büyük siyasi abileri onlara hep öyle anlatırlar

Artık asıl solcu, asıl devrimci, asıl sosyalist kendileri; Onların dışında ki tüm sol gruplar da ötekiler…

Hatta zaman zaman kayan tabaları yüzünden bu örgütler ve de gençler, birbirine hasım bile olabiliyor.

Aynı gerekçeyle örgütlerin tepesinde ki büyükleri de, onlarca yıldır diğer örgütlenmeleri hasım gözüyle gördüler.

O büyüklerin fazla büyümeye, sol hareketi güçlendirmeye ihtiyaçları da yok.

Onlar hangi kente giderse gitsinler zaten paşa gibi karşılanıyorlar; Onlarca yardımcıları, sempatizanları var.

Bir de etkinlik, kitap, dergi, bağış vb konularda ufak tefek maddi destek geliyorsa “sol tarikat” tam olarak kurulmuş oluyor.

Böyle bir oluşum varken bu lider kadro, kendi krallığını, saltanatını, tabanını, gelir kaynaklarını dağıtma ya da başkasıyla birleştirip bu imkanlardan mahrum kalma riskine neden girsin ki !

“Altmış Sekiz kuşağı nasıl başardı?” filan diyoruz ya;

Onlar başardılar, çünkü onların başında dinozor abileri yoktu; O gençler, kendi bayraklarını kendileri taşıdılar.

Yani kısacası elinde iyi kötü maddi manevi bir gücü olan hiçbir sol örgüt ( ve özellikle lider kadrosu ) başkalarıyla birleşip de bu imkânlarından mahrum kalmak istemiyor, istemez de;

Ne acı ki zaman ve yaşananlar, bunu bize çok net bir şekilde gösterdi.

Dolayısıyla solda ya da daha açık deyimle solun tepesinde birlik beraberlik beklemek hayal düş gibi bir şey…

Zaten yaklaşık otuz yıldır yaşanan acı gerçek de bu.

 

O halde ne yapmalı?

Merkezi yapılanmalarda böyle bir umut kalmadığına göre yerellerde yeni bir kıvılcım çakılabilinir mi acaba?

Yerelde birbirini tanıyan, birbirini seven, birbirine güvenen, bedel ödemiş ama yapısını korumuş eski kuşakların ve yeni gençlerin yan yana gelmesi mümkün olabilir mi?

Öyle çok büyük hedefler için de değil

Yerel de, yerel ( ve de genel tabi ) sorunlara aydın-demokrat sol pencereden bakarak bizler de varız diyebilmek için

Bu çerçeveyi düşünsel anlamda biraz da geniş tutmak gerekiyor tabi.

 

Sonuç olarak yerelde

Bu ülkede zengin ve yoksul kesimler arasında büyük bir sınıfsal uçurum var ve bu devlet, tüm organları, yasaları ve gücüyle zenginler sınıfının sözcülüğünü yapmakta.

Bu ülkede bir Kürt sorunu var; Bu da devletin resmi ideolojisinden, inkarcı ve asimilasyoncu politikalarından kaynaklanıyor

Benzer şekilde bu ülkede Alevilerin de kimlik sorunları var. Bu da devletin inkar ve asimilasyon politikasından kaynaklanıyor

Yine azımsanmayacak şekilde bu ülkede kadın ve çevre sorunları var.

Kısacası bu ülkede yetmiş yıldır bir türlü rayına oturmayan devlet-halk ayrışması, demokrasi sorunu var

Benzer şekilde düne kadar İslamcılar üzerinden de devletin aynı baskısı vardı. Ama bugün devlet gücünü ele geçiren İslami görüş, mağdur değil, diğer kesimlere karşı zalimane bir tavır almaya başlamıştır.

Devletin bu ayrımcı inkarcı politikasına karşı tavır almak, ayrımcılık yapmak değildir. Ben, aydınım, demokratım, solcuyum diyen her insan, bu tavrı alabilmeli. Bunun mücadelesini veren kişilere, örgütlenmelere en azında düşünsel bazda da olsa destek verebilmeli.

 

Bu ve buna benzer her sorunu biz çözeceğiz demiyoruz

Birileri kendi mücadelelerini veriyorsa en azında yerelde elimizden geldiği kadar onlara destek verebiliriz; Onlardan destek alabiliriz.

Bizim hedef kitlemiz, bu devletle barışık olmayan yukarıda saydığımız büyük kitlelerdir; Halktan ve halkın kültüründen kopuk marjinal gruplar olamaz.

 

Yerelde örgütleneceğimiz için bu oluşum içinde yer alanlar, dünyaya sol pencereden bakan, zamanla birbirini daha yakından tanıyan, birbirini seven ve sayan, birbirine güvenen, kusur ve hatalarına yorgan olan dostlar grubuna dönüşebilmeli.

Bu oluşumda hiç kimse kendisine lider, kitleye de sürü gözüyle bakmamalı.

Bu oluşumda yer alan ve öne çıkanların, hiçbir beklentisi olmayan, gayet alçak gönüllü, sevecen, benliklerinden ve egolarından arınmış olmaları gerekir ( Benim gibi J)) )

 

Bu oluşumda yer alacakların, eski merkezi bağlarını koparamazlarsa bile yerel konularda bu oluşuma ve güçlenmesine destek verebilmeliler.

 

Yani özet olarak bu çağrımız, devrim yapmak, yeni bir parti ya da dernek kurmak için değil

Ben, Bodrum’da yaşayan aydın, demokrat bir insan olarak hiçbir örgüt ya da parti farkı gözetmeden benim gibi düşünen insanlarda tanışmak, yan yana gelmek, birlikte olmak ve birlikte tavır almak istiyorum diyen herkese…

 

“Bu mümkün değil” diyenlere sol tabanın ve kadronun onda biri kadar potansiyele bile sahip olmayan MHP nin, bugün Bodrum Yarımadası’nda dört-beş belediyeyi yönetmiş olması ufak bir ipucu ve de ders olmalı…

 

Bu amaca yönelik ilk “ tanışma ve kahvaltı ” toplantımızı 28 Ekim Pazar günü Saat 10.00 da Bitez de Deniz Yıldızı’nda yapıyoruz.

“ Biz bu kadar da zayıf değiliz, bu görünenlerden daha da gülcüyüz. Haklısın Hıdır, ben de varım” diyenler

Gelin tanışalım

Bir olalım, iri olalım, diri olalım

Hiçbir bok yiyemezsek bile bayramdan bayrama adam gibi baş başa bir kahvaltı yapalım J))

 

Haaa unutmadan benim bu yazdıklarım iyi niyetle kaleme alınmış çok doğaçlama bir niyet ve öneriler…

Teker teker sözcükleri, cümleleri deşmenin bir anlamı ve gereği de yok

Kabaca ne demek istediğim anlaşılıyorsa yeterli

Çok iddialı, büyük amaçlı, asık suratlı, ciddi biri de değilim; Siz de olmayın.

Davet benden

Karar sizden…

Tutarsa ipime

Tutmazsa gene ipime J

 

NOT : Bu konuda önerisi, katkısı, yorumu olanlar, alttaki “yorum yaz” a yazabilirler… Kahvaltıya gelecekler de önceden isim bildirseler iyi olur... Bu öneri, özellikle zamanında bedeller ödemiş, kendi kabuğuna çekilmiş eski dostlara; Bu birlikteliği sağlayabilirsek ikinci aşamada gençlerle ayrı bir toplntıda buluşabiliriz...

 

 

 
Okunma Sayısı : 1869 | Yorum Yaz

|

Tavsiye Et

|

Facebook'ta Paylaş
 
.
NURAY KIRCA  -  27.10.2012    21:03:10
.
kahvaltı
Böyle güzel davete katılmadan olmaz teşekkürler
.
.
nebi toklak  -  26.10.2012    14:13:05
.
üzgünüm
hıdır belki beni hatırlayamazsın. beş altı yıl önce mazıdaki bir dağ yürüyüşünde tanışmıştık. sen nazımdan şiirler okurken ben de doğanın sessizliğinde ıslıkla eşlik etmiştim. çok güzel bir düşünce, kesinlikle katılmak isterdim ama bayram nedeniyle bodrum dışındayım. ufak bir de sitemim olsun, böyle toplantıların özel günlerde yapılması yanlış değil mi? siyasi yönü bir yana tanışma yönü benim için daha önemli. umarım devamı gelir ve bizlere de nasip olur. şimdiden başarılar
.
.
Coşkun YALÇINALP  -  23.10.2012    23:13:17
.
bende varım da....
28 ekim öğlen vakti meydandayım. hükümetin hazmettire hazmettire kabul ettirmeyi düşündüğü Atatürk cumhuriyetinin yıkılması doğrultusunda attığı adımlardan biri olarak milli bayram kutlamalarına getirilen anıta çelenk koyma kısıtlamasına karşı anıta çelenk koymaya gidiyorum. daha sonraki toplantılarınızda sizinle olabilmeyi ümit ederim.
.
.
rıza gül  -  23.10.2012    20:59:44
.
güzel düşünce
hıdır uçak biletimi gönder ben de geleceğim.:) çok güzel bir teşis ve arayış. destek veren tüm dostlara selamlar. kahvaltı değilde akşam yemeği olsa daha iyi olmazmıydı? bir de kadehlerle kutlardık dostluğu
.
.
Tolon Teker  -  23.10.2012    14:35:41
.
Evet
Cok güzel bir fikir. Gerisini ve detaylari pazar günü kahvaltida konusuruz. Biz 2 kisi geliyoruz.
.
.
yaşar aslan  -  23.10.2012    13:30:59
.
Ben de Varım
Doğaçlama olmasına rağmen bu uzun metnin her kelimesinin altına imzamı atarım sevgili arkadaşım.. Kolay gele
.
.
malik yılmaztürk  -  17.10.2012    20:33:11
.
güzel başlangıç ama
her cümleni özenle özümseye özümseye okudum yoldaş, yorumları da. bunun güzel bir örneği hopa da oldu. sen ne derecede hatırlarsın bilmiyorum ilk örneği de fatsa da yaşandı. özellikle hopa örneğinde solun zehiri soldan geldi. fatsada darbeye yenik düştü maalesef. biz birilerinin böyle başarılı işler yapmasını bile sevmeyiz. belki sen çok iyi niyetle bunları yazıyorsun ama siyasette iyi niyet yetmez. özellikle bazı cümlelerin konunun özünü oluşturuyor. biz önce solcu filan değil insan olmalıyız insan. dost olmalıyız. umarım başarılı olursunuz ama benim hiçmi hiç umudum yok. ama bir de başarabilirseniz ödül olarak bana bir haftalık bodrum tatili sunun :)
.
.
MEHMET LEVENT ÖNCEL  -  15.10.2012    21:59:23
.
DEVRİM ŞEHİTLERİMİZ SÖZÜMÜZ VAR ...
" Onca yoldaşın kemikleri sızlamasın bari… " BAŞLIKLI YAZINIZA BİR İKİ LAKIRTIDA BEN YAZAYIM DEDİM ... ONCA YOLDAŞIMIZIN KEMİKLERİ SIZLATMADAN NEDEN ÖLDÜLER ... TEK YOL DEVRİM di İDDALARI ... FAŞİST DEVLET , İŞÇİ SINIFI MÜCADELESİ YÜKSELDİKÇE ÖLÜM MAKİNALARINI DEVREYE SOKTU VE İŞKENCELER , KAYIPLAR SONUNDA HEPSİNİ ÖLDÜRDÜLER ... DEVRİM YANİ SOSYALİZMİN TÜRKİYEDE KURUMSALLAŞTIRILMASI İÇİN CANLARINI VERENLERE BİR SÖZÜMÜZ VAR DÜNYAYI TÜRKİYEDEN SARSACAĞIZ , TÜRKİYEDE SOSYALİZMİ KURACAĞIZ ... DÜŞMANLARIMIZDAN AMAN İSTEMEDİK , AMAN DA DİLEMECEĞİZ , AMAN DA VERMEYECEĞİZ ... TÜRKİYEDE SAĞ İKTİDARLARIN İKİ YÜZLÜ DAVRANIŞLARI BU ZAMANA KADAR KÜRT SORUNUNU ve ALEVİLERİN VARLIKLARINI GÖRMEMEZLİKTEN GELMELERİ VE SORUNLARA YAKLAŞIMLARI ASİMİLASYONN , İTİBARSIZLAŞTIRMA ve PİSİKOLOJİK HARP İLE SOLU BASTIRMA SOSYALİSTLER KARŞISINDA DAİMA ÖLÜM KUSMA YILDIRMA POLİTİKALARI YILLARDIR DEVAM ETMEKTEDİR ... ŞİMDİDE SOL İÇERİSİNDE LİBERALLERİ KONUŞTURARAK SOLCULARI DEVRİM İDDALARINDAN UZAKLAŞTIRARAK SADECE MEVCUT DÜZENİN ORASINI BURASINI DÜZELTEREK SİSTEMİN SOYGUN DÜZENİNİN DEVAM ETMESİ ÜLKEDE DEMOKRASİ VARMIŞ GİBİ YAPILIP SOLCULARIN , DEVRİMCİLERİN DEVRİM İDDALARINI GERİLETMEYİ HEDEFLETMEKTEDİRLER ...TÜRKİYEDE DEVRİMCİ OLMAK BİR HAKTIR ve DEVRİMCİLERDEN FEDAKARLIK YAPILMASI İSTENİYOR BU VATAN İÇİN FEDA EDİLECEK HALEN DAHA CANLARIMIZIN OLDUĞUNU YURTTAŞLARIMIZA GÖSTERMEMİZ GEREKİYOR ..." F " TİPİ CEZAEVLERİ SÜRECİNDE YÜZLERCE YOLDAŞLARIMIZ KENDİLERİNİ FEDA ETTİLER ... HALEN DAHA FAŞİZM CAN ALMAYA DEVAM EDİYOR ... GERİSİNİDE PAZAR KAHVALTISINA SAKLIYOR " BENDE GELİYORUM KAHVALTIYA " DİYORUM SEVGİLİ DOSTLAR ... MEHMET LEVENT ÖNCEL
.
.
süleyman demirtaş  -  11.10.2012    23:02:14
.
başarılar diliyorum
yoldaş niyetin doğru ve güzel. ama gerçekler o kadar güzel değil. kim bir adım öne çıkarsa ilk çelmeyi, ilk tekmeyi o yer, hemde dost bildiklerinden soldan. demesi benden sende dikka et. unutmaki her ağacın kurdu özünde olur. özümüz kurtlu ve çürümüş. umarımki ben yanılıyorum. niyetin iyi, gerçekler kötü. yinede başarılar diliyorum sana ve kaldıysa senin gibi düşünen dostlara
.
.
VEDO  -  10.10.2012    20:44:25
.
YETERKİ İYİ NİYET OLSUN.
BÖYLE LOKEL BİR HAREKETLE SES GETİREN OLUMLU SONUÇLAR ELDE EDİLEBİLİRSE, TÜRKİYE GENELİNDE LOKEL OLARAK BUNA BENZER GİRİŞİMLER OLABİLİR.İŞTE O ZAMAN İKİNCİ AŞAMA OLARAK GENEL BİR EYLEM BİRLİĞİNE DÖNÜŞEBİLİR.
.
.
cumali  -  10.10.2012    16:43:56
.
kesinlikle haklısın ama noksanın var
hıdır dost yazını özenle okudum ve çok güzel bir yaraya elatmışsın. aynen doğru tüm dediklerin. ama neden çözümü sadece bodrum için düşüyorsunuz. aynı dert her yerde var. tez elden sol siyasi hareketin sözünü ettiğin bu dinazorlardan kurtulması lazı. sen ve ben hariç tabi :)
.
.
devrim  -  10.10.2012    01:31:35
.
e v e t t t t t t
dağlara gelemiyoruz seninle ama ölümüne evet diyoruz hıdır abim. en azında ben :)
.
.
refik öztürk  -  09.10.2012    17:13:27
.
dilekler temiz, yürekler açık...
önerene, katılanlara saygılar. en kötüsü kahvaltı da yapılabilir...
.
.
rıza gül  -  09.10.2012    00:47:08
.
neden sınırlama
iyi de hıdırım neden bodrum? türkiyenin her yerinde böyle örgütlenmeler olmalı bence. türkiye kurtulmadan bodrumun kurtuluşu mümkünmü?
.